Geçen hafta Aksu TV Genel Müdürü  yaşça benden küçük Kardeşim, dostum Cüneyt abimizin annesini kaybettik.

 

"Düğün de de, ölüm de de yanında olmalısın can bildiklerinin" der, Allah uzun ömürler versin annem hep.

 

Ben de öyle yaptım...

 

Acısını paylaşmaya çalıştım.

 

63 yaşında aramızdan ayrılan canımdan bildiğim, dost, ağabey, kardeş olarak gördüğüm güzel insanın canım annesi Şaziye Teyzemiz.

 

Ruhu şad olsun.

 

Mekanı Cennet olsun.

 

Kısa olacak bu sefer yazım.

 

Ölüm, hele bir de anne girdi mi işin içine...

 

Düğümlenir her şey insanın boğazına, kelimeler kifayetsiz kalır.

 

Dün Aksu TV binasında tekrar bir araya geldiğimizde bana şunları söyledi:

 

"İnsan böyle acılı gününde dostlarını arıyor gözleri, Ve ben o kadar bahtiyarım ki, bu şehirde dost kazanmışım, arkadaş kazanmışım be abi..."

 

Bunları söylerken Sevgili kardeşim Cüneyt'in gözlerinin buğulandığını gördüm. Sarıldım ve "Cenabı Mevla'm başka acılar göstermesin" temennisinde bulunarak, dedim ki; Dost, arkadaş kazandım diyorsun ya! Sen dostsun ki dostların yanında, sen arkadaşsın ki arkadaşların yanında, sen kardeşsin ki bak bizler yanındayız. Ölenler maalesef geri gelmiyor kardeşim. Ateş düştüğü yeri yakar, ne söylesek boş, Allah kimseyi el ayağa düşürmesin, acını bir kez daha yürekten paylaşıyorum.

 

Ve buradan bu vesile ile dostlara, arkadaşlara, meslektaşlara diyorum ki; "ölümün ne zaman geleceği, saati, yaşı, hiç belli olmaz"

 

Bir bakmışınız sevdikleriniz kuş olup uçuvermiş.

 

Onun için öpün, sarılın sevdiklerinize...

 

Beklemeden Anneler Günü'nü, Babalar Günü'nü, doğum gününü...

 

Sarılın, defalarca öpün sevdiklerinizi...

 

Yarın inanın çok geç olabilir...