Babalar, her günü “babalar günü” olarak hak ediyor…

 

Evlatlar babalarını zaman zaman yargılasa da kemale erdikçe; babalarına hak veriyor…

 

Babalar günü ise, tıpkı anneler günü gibi babasız insanlar için buruklukla geçiyor.

 

Hatıralar canlanıyor beyninizde, ruhunuzda…

 

Baba olmak hakikaten zor diyorsunuz belki de…

 

İlk çocukla babalığı tanıyor ve öğrenmeye başlıyor insan. Öğrenirken de hatalar yapıyor tabii ki….

 

Dede olduğunda ancak babalık deneyimi tamamlanmış oluyor. Bütün çocukların dedelerini çok sevme sebebi de bu olsa gerek.

 

Sosyal paylaşım sitelerinde babalar günü kutlamalarını, babasız insanlar açısından bakıldığında pişmanlık daha da artıyor belki…

 

Babası yaşayanlar aynı zamanda baba rızası kazanmak adına şanslarının kıymetini bilmeliler…

 

Babası yaşayan herkese tavsiye vermek kolaydır; başkasına “babanın kıymetini bil” demek, aslında bir yandan da pişmanlık ifadesidir belki… Kendi babasının sağlığında ya da vefatından sonra, baba kıymetinin ve öneminin geç olsa da kavranmış olmasıdır. Pişmanlıktır…

 

Babalar yaşarken kıymeti bilinmeli, mutlak doğru bu.

 

Ancak hayatta geç kalmışlığın farkındalığı da, pişmanlık da bir erdemdir…

 

Babası yaşayan herkes, İslam penceresinden bakıldığında; kendi babasının en kötü insan olduğunu düşünen insanlar için bile, saygı ile muamele etme zorunluluğu unutulmamalıdır.

 

Babaları anlamak; ancak baba olunca mümkün olmaktadır.

 

Herkese; babası ve annesi yaşarken, kıymet bilerek helalleşebilmeyi diliyorum.

 

Herkese, babası yaşarken; “BABA SENİ SEVİYORUM” diyebilmeyi nasip etsin Allah…

 

Çünkü anne, baba ya da biz; beş dakika, beş salise sonra hayatta olmayabiliriz. Şansımızın kıymetini bilelim.

 

Babalı ya da babasız olabilirsiniz, henüz baba da olmamış olabilirsiniz, ancak BABALAR GÜNÜNÜZÜ candan kutluyorum.

 

Farkındalıklı yaşayabilmek dileğiyle…

- - - -