SABAH Gazetesinin 13.06.2021 tarihli baskısında başlık aynen şöyle:
 

''Belediye Başkanı tarihi duyurdu!''
 

''Dünyanın en saçma binası'' yıkılıyor.
 

''Arama motoru Google'da 'dünyanın en saçma binası' olarak gösterilen sarı, mavi ve kırmızı renkli binaya ilk kazma Kurban Bayramı'nda vurulacak. Binadaki iş yerlerine Kurban Bayramına kadar süre verdik. Taşıma bedeli olarak onlara aynı zamanda destek verdik. İnşallah bayramda da bu binanın yıkımına başlayacağı''
 

*
 

Bu açıklamayı basına kim yapıyor?
 

Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör…
 

*
 

Ne zaman yapıyor?
 

13.06.2021 tarihinde… Yani bir buçuk ay önce…
 

Ve hatta ''burada çok uzun süreli çalışma yaptığını'' bile dile getiriyor…
 

*
 

Nasıl bir uzun çalışmaysa…
 

*
 

Demek ki göreve geldiği iki buçuk sene önceden çalışmaya başlamış ''buraya meydan yapacağım, yıkacağım'' diye…
 

*
 

Eee Halk’ta inanıyor…
 

*
 

El mahkûm… Koskoca Büyükşehir Belediye Başkanı açıklama yaparsa inanmaz mı? Bir Büyük Başkan yalan söyler mi?
 

*
 

Ben o tarihte de arkadaşlara şöyle dedim:
 

Yıkamazzzz… Yılbaşını bulurrrr… Anca atıp tutuyorrrrr… Öncelikle etrafındaki binaları yıkması lazımmm… Onları boşaltması lazımmm… Oralarda insanlar otururken Özel İdare Binasının yıkımı tehlike arz ederrrr… Kaldı ki, exper yani bilirkişi raporu ancak 6 ayda çıkarrrr… Bizim Hayrettin Güngör de atıp tutuyor işte! ''Bayramda yıkmaya başlıyoruz…'' diye… (Laf aramızda Hayrettin Bey, şimdi etrafındakilere yıkma işi Ağustos sonunu bulur diyormuş)
 

Ne Ağustosu Yılbaşı yılbaşı… Yılbaşına da yıkarsa elini öpsün başına koysun…
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan gelecek… O gelip gitmeden yıkıma başlamazzzzz… Başlayamazzzz...
 

*
 

Hatırlar mısınız?
 

Tekke Kentsel dönüşüm içinde ''göreve başlar başlamaz 3 ay içerisinde yıkıp yapmaya başlıyoruz'' demişti…
 

Geçen aylarda ''Sarayaltı'' pardon ''saray yolunun yıkımına başladık, yapıyoruz'' demiş, (Sevgili Cihan Ahmet Saray yolu yazdım diye alınmaz inşallah) kanlıdere köprüsünün tarafında, bir-iki ucube ev yıkmış öyle bırakmıştı…
 

*
 

Her neyse…
 

Bizim Halkımız, siyasetçilerin bu atmalarına alıştı artık… Yani ''cak… cuk… cik…'' açıklamalarına.
 

*
 

Hani tarihte bir deyim var ya!
 

''Atma Recep din kardeşiyiz'' diye…
 

Bende ''Atma Recep din kardeşiyiz'' deyimini ''Atma Hayrettin din kardeşiyiz'' diye değiştirirsem alınmazlar herhalde…
 

*
 

Şimdi bu hikâyeyi yazmasam olmaz…
 

*
 

HİKAYE BU:
 

Balkan devletlerinden Arnavutluk, Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altında iken dağa çıkan Arnavut eşkıyalarını takip eden hükümet kuvvetleri Recep isminde bir eşkıyanın avanesini kuşatıp sıkıştırmışlar. Çıkar yol kalmadığını gören Arnavutlar ve başlarındaki Recep, saklandıkları yerden bağırmışlar:
 

-More atmayın, biz de din kardeşiyiz, teslim olacağız.
 

Teslim olmuş, az bir ceza ile de kurtulmuşlar. Fakat palavracı Arnavut Recep bu olayı orada burada anlatırken:
 

– More vallahi geberttirecektim zaptiyeleri, çoluğumuz çocuğumuz var deye ağladılar, acıdım da bıraktım, şeklinde palavra atınca…
 

Etrafındaki dinleyenler arasında olayın iç yüzünü bilen birisi: - Atma Recep biz de din kardeşiyiz, deyince Arnavut Recep şaşırmış…
 

Ve bu deyim tarihten günümüze böyle kalmış…
 

*
 

Şimdi Hayrettin Güngör’ün aylar öncesinden söylediği:
 

''Yıkacağız… Yapacağız… Yıkıyoruz… Başlıyoruz… Ahacık projesi bitti… Uzun süreli çalışma yaptık… Tekke var ya tekke, oraya da bu sene hatırı sayılır konut yapacağız…''  başlıkları altında çok atıp tuttuğunu, pardon konuştuğunu duyuyoruz ya!
 

Biz de etrafında bu konuştuklarını dinleyenler olarak…
 

''Atma Hayrettin din kardeşiyiz'' diyoruz…
 

Ya siz Sevgili Kahramanmaraşlılar…
 

Siz ne diyorsunuz?