YILLAR yıllar önceydi…
 

Kanal Maraş’ın yeni kurulduğu yıllar…
 

Tüm ulusal yazarları okuyup feyz aldıklarımdan etkilendiğim…
 

Yazıya nasıl başlamış ve nasıl bitirmişler diye günlerce kafa yorduğum o yıllarda…
 

Ahmet Hakan’ın yazdığı bir yazı dikkatimi çekmişti…
 

“Kibir üzerine” isimli yazısı…
 

*
 

Bugüne tıpa tıp, cuk diye oturacağını düşündüğüm bu yazıyı, sizlerle paylaşıyorum.
 

*
 

“KİBİR en sevdiğim günahtır... (Şeytanın Avukatı adlı filmde şeytanın verdiği demeç).

Zekâ kibri yenemez... (Kaynağını hatırlayamadığım ama sevdiğim bir söz).

Kaçınılmazdır: Kibirlenenler alayın ve mizahın konusu olurlar. (Eylemlerde ortaya çıkan süper yaratıcı ve müthiş zekice mizahtan yola çıkarak ben uydurdum).

Kibir yıkıcıdır... Başarılıyken başarısız olursun, yetenekliyken beceriksiz olursun, anlayışlıyken nobran olursun, uyumluyken uyumsuz olursun, merhametliyken zalim olursun. (Gözlemlerden çıkan bir sonuç).

Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme. Çünkü sen ne arzı yarabilirsin ne de boyca dağlara ulaşabilirsin. (Kuran-ı Kerim... İsra Suresi/37. Ayet)”
 

*
 

Allah kimseyi “kibirli” yapmasın…
 

Âmin.