PEYNİR, sucuk, pastırma, salam gibi şarküteri ürünleri ambalajsız bir şekilde açıkta satılamıyor. Bu ürünlerin paketlenmiş bir şekilde, üzerilerinde son tüketim tarihi başta olmak üzere net miktarı, muhafaza koşulları gibi bilgilerin yer alması gerekiyor. Sürekli güncellenen etiket yönetmeliği uzun yıllardır yürürlükte. 
Köftelerin önünüzde hazırlanması, kıymaların yine siz istediğinizde işlemden geçmesi gerekiyor. Önceden hazırlanan ürünlerin yine etiket yönetmeliğine uygun bir biçimde paketlenmesi de şart.

Peki ama tüketicinin aldatılması, ne aldığını net bir şekilde bilmesi için yürürlükte olan yönetmelikler uygulanıyor mu?
Bu soruya hem evet hem de hayır cevabı vermem sanırım yanlış olmaz. Çünkü bazı satıcılar bu yönetmeliği aşmak için kendilerine has yöntemler bulmuş durumda.

‘BOZULANI ATIYORUZ’

Tenekeden çıkarılan peynirler streçleniyor. Üzerlerine basit bir etiket ve barkod basılarak şarküteri reyonunda satışa çıkarılıyor. Hangi peynirin hangi tenekeden çıktığının, üretim tarihinin vs önemi yok. Satıcı için kendi paketlediği tarih önemli. Aslında bu tarihin de bir önemi yok. Üzerindeki streç film ve etiket birkaç gün sonra yeni bir tarih ile yenilenebilir. Reyon görevlilerine ‘neden bu etiketlerde son kullanım tarihi yok’ sorusunu sorduğunuzda, ‘günlük paketliyoruz, çabuk bozulan ürün bunlar, bozulanı zaten atıyoruz’ cevabını almanız işten bile değil.

Yine streç filmle paketlenmiş, salamların hangi salam batonundan dilimlendiğini bilmenize imkân yok. Tabii ki o batonun üzerindeki son kullanım tarihini de...
En tehlikeli ürünler ise beyaz et ürünleri... Açıkta satılması aslında yasak olan ister bütün tavuk olsun, ister butlar, göğüsler olsun köpük tabaklar içinde yine streçlenmiş bir şekilde markasız basit etiketlerle satışa sunuluyor. Bu paketlerin ve etiketlerin çok basit operasyonlarla değiştirilebildiğini unutmamak gerekiyor. Ambalajlı markalı beyaz et ürünlerinde de bir standart olduğunu söylemek güç.

ŞÜPHE YARATIYOR

Bazı markalar yasal olarak gereken tüm bilgilerin yer aldığı etiketli ürünlerini satıyor. Ancak bunların üzerilerine de bazı satıcıların kendi etiketlerini basması tam bir karmaşa yaratıyor. Üstteki etikette ayrı bir tarih, altta ayrı bir tarih vs. Markalı bazı beyaz et ürünlerin kendi orijinal paketlerinde son tüketim tarihi olmaması buna karşı satıcının kendi etiketine son tüketim tarihi koymasını ise anlamak gerçekten güç. Bu etiketlerin her an değişebilir durumda olması özellikle son tüketim tarihlerinin de değiştirilebileceği şüphesini yaratıyor.
Etiket karmaşasında en vahim durumdaki ürün ise paketlenmiş mantarlar. Bazı markalı mantarların orijinal etiketinde son tüketim tarihi yok. Son tüketim tarihleri basit birer etiketle paketlerin üzerine sonradan iliştirilmiş. Paketin üzerindeki streç filmde daha önceden çıkarılmış son tüketim tarihli etiketlerin izini görürseniz sakın şaşırmayın. Belli ki bu ürünlerin son tüketim tarihi ya geçmiş, ya da çok yaklaşmış. Son tüketim tarihi olmuş ‘son’suz tüketim tarihi!

Dolandırıcıların son numarası çifte abonelik

BİR okurum 0850 ile başlayan bir numaradan aranır. Telefondaki ses ”...... Merkezi’nden arıyorum. Sizin X şirketindeki internet paketi aboneliğiniz bu ay itibariyle bitiyor. Size çok iyi bir teklifimiz var’ der. O pakete ne zaman abone olduğunu hiç hatırlamayan okur, ilgiyle teklifi bekler. Karsındaki bayan, “Hem Y şirketinden size internet aboneliği, hem de Z şirketinden TV yayını vereceğiz. Üstelik şu anda ödemekte olduğunuz ücretten” der. Teklif çok caziptir.

Okurum sırf internet için ödediği aylık ücretle bir de TV yayın hizmeti alacaktır. Hemen kabul eder. Ana adı, baba adı, vatandaşlık no, adres vs abonelik için gereken tüm bilgiler verilir. Sıra ödeme işine gelir. Aylık ödeme ile uğraşmamak ve otomatik ödeme talimatı için kredi kartı numarası talep edilir. Okurum gözünü kırpmadan son kullanım tarihi ve arkadaki güvenlik rakamının son üç hanesini de söyler. Telefon kapanır. Okurum müjdeyi vermek için eşini arar. Ne kadar kârlı bir iş yaptığını anlatır. Eşi ‘Bizim internet paketimizin süresinin daha bitmemesi gerekiyor. Ben bir kontrol edeyim’ cevabını verir. X şirketini arar. Yanılmamıştır. İnternet abonelikleri 2019 yılının ekim ayında bitecektir. Sonrasında Y şirketini arar. Orada kendileriyle ilgili yeni bir abonelik bilgisi yoktur. TV yayıncılığı yapan Z şirketinde de... Ama kredi kartlarından 230 TL uçup gitmiştir.

Demem o ki, dolandırıcıların yeni yöntemi bu... Her numaraya kanmayın, nereye aboneyseniz o şirketin müşteri hizmetlerini arayıp bilgilerinizi bizzat kontrol edin. Yeni bir abonelik işlemi yapacaksanız da yine müşteri hizmetlerini arayan siz olun... Aman dikkat!

Kaynak: Hürriyet