BU KAMP boyunca, kendime paye çıkartmam gerekirse köşe yazılarım ve Celalettin Güvenç’in Tweetleri konuşuldu.

Ulusal düzeye çıkmış bir siyasetçinin attığı Tweetler, öyle yenilir, yutulur lokma değildi.

Ne olmuştu?

Nasıl olmuştu?

Kimlerin gazına gelip de o tweetleri atmıştı?

İşte burası muamma…
 

*
 

Kızılcahamam kampında bu konuşmalar Reis’in kulağına kadar gitti.

Gitmesi de olağandı.

Çünkü Celalettin Güvenç’in attığı Tweetler gerçekten AK Parti'ye zarar verecek nitelikteydi.

Odaya çağrılıp fırçayı yediği, odadan çıktığında yüzünün kıpkırmızı olduğu kulislerde konuşulurken bu olay kampın son gününe damga vurdu. Hele hele attığı tweetlerı kaldırması, Güvenç’in siyasi hayatının bundan sonra bitmesi anlamı taşıdığının deliliydi.
 

*
 

Reisin Kızılcahamam kampının bitimindeki konuşmasında, şu cümleler üstü kapalı da olsa sanki AK Parti Genel Başkanlığını bırakacağına yönelik bir konuşma gibi algıladım.

Erdoğan dedi ki:

"Sürekli sizlerle bir arada olamadım ama ben de kendi çalışma odamda 31 arkadaşımla birebir görüşmeler yaptım. Onların şehirleriyle ilgili bazı sorunlarını orada cevaplama imkânı buldum. Notlarımı özellikle Özel Kalemimle birlikte kaydetmek suretiyle inşallah onlara yönelik çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Tecrübeyle sabit ki biz milletimize sürekli olarak hakikatleri anlatmaz, doğruları göstermez, hizmetlerimizi kayıtlara geçirmezsek, yalan ve iftira dalgaları her tarafı işgal ediyor. Buradaki çalışmalarımızda şunu gördüm; fitne bayağı egemen. Fitnenin egemen olduğu yerden de ne hayır ne bereket çıkar."
 

*
 

Sözlerinin son kısmındaki cümleler, sanki Güvenç’e yönelik gibiydi.
 

*
 

Erdoğan’ın konuşmasının satır aralarındaki; “Sürekli sizlerle bir arada olamadım… Ama ben de kendi çalışma odamda 31 arkadaşımla birebir görüşmeler yaptım…” demesi…

Acaba AK Parti Genel Başkanlığını bırakacak mı?

31 arkadaşımla görüştüm derken yerine gelecek isimler hakkında mı konuştu, nabız mı tuttu?

Düşünceleri bende hâkim oldu.
 

*
 

Kulisler en çok, kampın bitimindeki bu sözleri konuşmaya başladı.

-Erdoğan bu konuşmayla bizlere mesaj mı vermek istedi?

-Gerçekten AK Parti Genel Başkanlığını bırakacak mı?

-Bırakacak olursa yerine kimi aday gösterecek?

Söylemler ile çalkalanırken, isimlerde zikredilmeye başlandı…

Herkes kendine göre bir isim söylüyordu?

En çok konuşulan isimler arasında; Binali Yıldırım, Numan Kurtulmuş, Mahir Ünal ve sürpriz olarak Mevlüt Çavuşoğlu isimleri ön plana çıkıyor.
 

*
 

Yazıma “AK Parti’nin Kızılcahamam kampı bitti…” diye başladım. Ancak bu kampın ayak sesleri galiba şimdiden tüm Türkiye’yi sarmış durumda.

AK Parti’nin yeniden şekilleneceği büyük kongreye doğru yol alırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem muhalefetin devamlı “bir partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı olmamalı” söylemini ortadan kaldırmak ve kendi parti içerisinde “çok sesliği” yok etmek adına, Genel Başkanlıktan çekileceğini düşünmeye başladım.
 

*
 

Sözün özü şu:

Uluslararası birçok sorunların olduğu şu günlerde, Erdoğan’ın bu hamlesi Türkiye’nin geleceğini inşaa etmek adına olacağı unutulmamalıdır.

Ve Erdoğan Türkiye’nin geleceğini, Milletinin geleceğini, hep ön planda tutmuştur.