BU bir klişe sözdür.

Herhangi bir kurum olsun, siyasi cenah olsun, hemen yapıştırırız…

-“Neler oluyor?”

*

Bugün sizlere Kahramanmaraş AK Parti Kadın Kollarını yazacağım.

Ve o klişe sözü söyleyip, diyeceğim ki:

“AK Parti Kadın Kolları’nda neler oluyor?”

*

Sahi neler olmuyor ki:

-Ayrıştırmalar…

-Sen teşkilattan değilsin, Parti’ye gelme demeler…

-Kapalı kapılar arkasında dedikodular…

-Zengin bir damat adayı bulmak için yönetime sızmalar…

-Ötekileştirmeler…

-Eşini, oğlunu, hatta kendini, bir işe yerleştirmek için başkana laf alıp taşımalar…

-Mimlemeler…

-Kendilerinden olmayan birileri odaya girdiğinde kaş göz işareti yapım sus demeler…

*

Oysaki…

2002 de AK Parti’nin iktidara yürümesinde ve devamında o elleri öpülesi “AK KADINLARIMIZIN” payı inanılmaz büyüktü…

*

Şu an böyle mi?

Hayır…

*

Bir hizipleşme, bir ötekileştirme almış başını gidiyor…

Bu hizipleşme ve ötekileştirme, Nursel Reyhanlıoğlu zamanından başlayıp, Ayşe Kılıç ile devam eden ve Ayşe Cesur ile tavan yapan “ayrıştırmak” şu an AK Parti’nin Kahramanmaraş’taki en büyük sorunudur…

*

31 Mart seçimlerine 30 gün kaldı…

*

Şöyle bir bakıyorum ve diyorum ki:

-Parti’ye gelen bir tane “gönüllü bir bayan” gösterin, sağ dişimi kıracağım…

-Parti’ye gelen bir tane “filan mahallede kadınları topladık buyurun gelin diyen bir bayan” gösterin sol dişimi kıracağım…

-Eskiden böyle miydi?

-Eskiden böyle sevgisizlik var mıydı?

-Eskiden ötekileştirme olur muydu?

*

Defalarca yazdım çizdim…

“Balık baştan kokar” diye…

Ayşe Cesur hanımefendi, kadın kollarını Kahramanmaraş’ta darma duman etmiştir…

Gücünü kullanarak kendini Dulkadiroğlu ikinci sıradan Meclis üyesi aday yaptırmıştır… (Derhal görevden alınmalı veya Meclis üyesi olduğunda Kadın kolları Başkanlığından istifa ettirilmelidir.)

Hatta kendisine yakın bütün kadınları, takriben tüm ilçelerin Meclis üyeliğine aday göstertmiştir…

Hatice Cevher Kurt isimli sekreteri dokunulmazdır…

Ona söz söyleyen kendini kapı dışında bulmaktadır…

Bu nasıl bir güçtür…

*

Meclis üyeliği yazımında bana kimse Genel Merkez’in emri demesin…

Genel Merkez, "kadınları, gençleri, Meclis üyesi yapın dediyse", bu şehirde sevilen, sayılan, yüzlerce "AK KADINLARIMIZ" ve işinde ehli gençlerimiz mevcuttur. İllaki yönetimdeki mektep talebeleri mi? Meclis üyesi gösterilir… Çıkarın şu Genel Merkez emrini kamuoyuna gösterin…

*

Hem Erdoğan, hem de Bahçeli, bu seçimin "Türkiye tarihinin en önemli seçimi" olduğunu söylerlerken, "Beka sorununu dile getirirlerken", AK Parti Kadın kollarındaki bu egoizm, bu burunlarından kıl aldırmama olayı, AK Parti’ye çok oy kaybettirecektir…

*

Buradan Mahir Ünal’a ve Ahmet Özdemir’e hatta Hayrettin Güngör’e sesleniyorum…

Diyorum ki:

Gelin 2002 yılından bu yana küstürülen, dışlanan, ötekileştirilen, sen bizden değilsin denilen, tüm "AK KADINLARIMIZI" bir araya getirip dertlerini dinleyin…

Bir çağrı yapın, ister Mehmet Akif’te, ister Kültür Merkezinde toplanalım, bir çay içelim, DEYİN…

Görün bakalım "kaç yüz bayan" o toplantıya gelmiş…

O bayanların kırılan gönlünü almak, AK Parti lideri Erdoğan’ın bu yerel seçimde kullandığı “Gönül Belediyeciliği” sloganına çok yakışır…

Benden söylemesi…