GÜNLERCE yazdık çizdik…

Olmuyor sizlerle dedik…

İnsanları dışlayamazsınız, kapıdan kovamazsınız söyledik…

Başkanlığınızı bir sekreter yönetiyor diye belirttik…

Parti sizin babanızın malı değil dedik…

Dedik de dedik…

Kimden veya kimlerden mi? bahsediyorum…

Tabi ki, AK Parti İl ve İlçe Kadın Kolları Başkanlıklarında görev alan ve kendilerini birer birer Meclis üyeliklerine yazdıran kadın kollarında başkan ve bazı üyelerden bahsediyorum…

*

Bahsediyorum bahsetmesine de…

Şimdi diyeceksiniz ki:

Sana ne kardeşim… Yerel seçim bitti… Meclis üyesi seçildiler işte… Kadın kollarında da görevlerine devam ederler… Derdi tasası sana mı düştü?

*

He ya!

Derdi tasası bana düştü…

*

Bakın ne olacağını anlatayım…

Olacağı şu:

-Ya kadın kollarında ki görevlerinden ayrılacaklar…

-Ya da seçildikleri Belediye Meclis üyeliğini reddedecekler…

-Başka yolu yok…

-Çünkü yasa böyle diyor…

*

2972 Sayılı Yasa. MADDE 17

Değişik madde: 28.12.1993 t. 3959 s. K. m. 12

Milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri ile muhtarlar mahalli idareler seçimlerinde adaylıklarını koyabilmek veya aday gösterilebilmek için görevlerinden istifa etmek zorunda değildirler. Milletvekilliği, belediye başkanlığı, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği ile muhtarlık bir şahıs uhdesinde birleşemez. Bu görevlerin birisinde bulunanlardan bir diğerine seçilenler, seçim sonuçlarının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde tercih haklarını kullanırlar. Bu süre içinde tercih haklarını kullanmayanlar seçildikleri yeni görevi reddetmiş sayılırlar.

*

Merakımı hoş görün…

Öğrenmek istediğim olay şu:

-Şimdi bu kadın kollarında başkan olan zat-ı muhterem hanımefendiler kendilerine başkan denilmesine alıştılar ya!

-Bu unvanlarının heba olmasını istemezler…

-İddiam odur ki; Meclis üyeliğine seçildikleri belediyelerde pazarlıklar yapacaklardır…

Diyeceklerdir ki:

-Bakın; Ben kadın kolları başkanlığını bıraktım, Meclis üyesi oldum. Ben öyle “sade meclis üyeliği” falan istemem… Bana “Başkan Yardımcılığı görevi” vereceksiniz ki, herkesin bana “Başkan” demesi devam etsin…

-Daha da ileri gidip…

-Yoksa burayı dağıtırım falan… Sizleri çalıştırmam… Başkan adayı olmanıza ben katkı verdim… Ben vermeseydim başkan adayı olamazdınız falan…

-Derler midir acaba?

*

Ahhh ah siyaset…

Sen nelere kadirsin…

“Kimine yüksek perdeden, kimine ise alçak perdeden konuşturursun…”

*

Ben onu bunu bilmem…

-Benim bildiğim, tanıdığım, Hanefi Mahçiçek ve Necati Okay başkanlar bu tür tehditlere pabuç bırakmaz…

-Her ne kadar Yerel seçim öncesi Meclis üyeliği aday liste yazılımında elleri kolları bağlansa da çalışacağı ekibi hele hele başkan yardımcılığı görevine getireceği kişileri kendileri seçmek zorundadır…

-Çünkü kamuoyu kendilerini tanır, kendilerine hesap sorar, kendilerinden hizmet bekler…

*

-Meclis üyeliği mi?

-Bugüne kadar bir Meclis üyesi ismi yazın desem kimse yazamaz…