Prof. Ekrem Ali Akartürk, Cumhur İttifakı'nda yaşananları değerlendirdi.

Prof. Ekrem Ali Akartürk, AK Parti ile MHP hattında neler yaşandığı Sözcü'ye anlattı.

İşte Ruhat Mengi'nin Aktürk ile yaptığı röportajını ilgili bölümü:

KOALİSYONA MAHKUM OLDULAR

– Sayın Akartürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli hükümeti birlikte yönetiyorlar. Yeni bir anayasa hazırlığını bile birlikte yapıyorlar. Buna ittifak denebilir mi?

Sayın Devlet Bahçeli gelecek seçimde Sayın Erdoğan’ın yine Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olduğunu da açıkladı. İttifak seçim öncesi yapılır, eğer birlikte hükümet ediyorsanız, parlamentoda kendi grubunuzla destek veriyorsanız -ki onlar birlikte çıkarıyorlar yasaları- onun adı koalisyondur, şu andaki sistem de koalisyondur. Parlamenter sistemde hiç değilse koalisyonlar tercihe bağlıydı, sistem zorunlu kılmıyordu, yüzde 30’la da iktidar olabilirdiniz, oysa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Yüzde 50+1’i şart koştuğu ve hiçbir parti bu çoğunluğu elde edemediği için koalisyon ve ittifaklar zorunlu hale gelmiştir. Yani “Koalisyonlardan kurtaracağız” derken koalisyonlara mahkum olundu.

MHP ÇEKİLİRSE SEÇİME GİDİLİR

MHP olmazsa AK Parti’nin kanun çıkarma gücü yok. Bir partinin oyları yüzde 50+1 olmazsa iktidar olmak için mecburen koalisyon kurmak zorunda. Kaldı ki yüzde 51 yoksa parlamento seçimlerin yenilenmesini isteyebilir. Şu anda desteğini çekerse hükümet devam edemez, yani AK Parti tek başına iktidarda kalamaz, milletvekili sayısı 288’e düşer ve Meclis çoğunluğunu yitirir, parlamentoda muhalefet grubu daha güçlü hale gelir, hükümet kilitlenir. O noktada da seçimlerin yenilenmesi kararına gidilir.

Taraflardan biri desteğini çektiğinde diğeri hükümeti yürütemiyorsa bu bir “hükümet koalisyonu” dur.

Bu sistem tanıtılırken bize ne denildi? Hükümet istikrarı garanti altına alınır denmişti, artık koalisyonlar olmayacak denmişti, oysa Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi koalisyonları zorunlu kılıyor. Bakın AK Parti iktidarları döneminde koalisyon olmadı, ne zaman ki bu sisteme geçtik, AK Parti koalisyona geçmek zorunda kaldı. Böyle de bir talihsizlik var.

Muhalefet partileri erken seçim istiyor ama bu konuda yapabilecekleri fazla bir şey yok, beklemek zorundalar. Erken seçim kararını yine Devlet Bahçeli verebilir, hükümetten çekilirse erken seçim yolu açılabilir.

SEÇİM MESELESİNDE MENFAATLER UYUŞMUYOR

– Bahçeli, göçmenler konusunda farklı görüş öne sürdü; “Sonsuza kadar burada kalamazlar, ülkelerine dönmeliler” dedi. Seçim Kanunu üzerinde çalışıyorlarsa acaba barajın yüzde 5’e düşürülmesi için baskı mı oluşturuyor?

Seçim Kanunu konusunda menfaatleri uyuşmuyor, AK Parti barajı düşürmek istemez normalde. Baraj altında kalan oylar en çok oyu alan partiye gider, dolayısıyla çözmeleri gereken bir problem var, bu konuda bir çekişme olması mümkün.

HDP'YLE DE İTTİFAK OLABİLİR

– Bahçeli çekilirse HDP ile devam etmeyi düşünebilir mi?

Öyle ya da böyle bir ortağa ihtiyacı var, ikna edebileceği her partiyi düşünebilir.