HEPİNİZİN malumu…
 

Bugünlerde AK Parti İl Başkanı Debgici hakkında, siyasetçilerden ve sade vatandaşlardan; “ulaşamıyoruz, randevu istiyoruz maalesef dönen olmuyor. İl Başkanlığına vardığımızda, ya toplantıda, ya cenazede denilerek, bizleri baştan savıyorlar” serzenişlerini çokça duyar olduk.
 

Kimisi “AKİM”e dilekçe ile kimisi de "AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’a" sözlü olarak şikâyet ettiğini belirtiyor.
 

Doğrusunu isterseniz bu şikâyetlerden hiçbir sonuç alınmadığını da dile getiriyorlar.
 

Sahi niye böyle oluyor?
 

Siyaset; vatandaşlar için değil mi?
 

Siyaset; vatandaşların dertlerine çare aranan yer değil mi?
 

*
 

Şimdi diyeceksiniz ki;
 

Siz basınsınız…
 

Siz ulaşıyor musunuz?
 

İnanın…
 

Bugüne kadar ben şahsen hiçbir konuda İl Başkanını aramadım…
 

Çünkü...
 

İl Başkanı'nın bugüne kadar maalesef basın ile bir kontak kuramadığını düşünüyorum.
 

Sadece seçim zamanlarında toplantılar olduğunda karşılaşıyoruz.
 

Hepsi o kadar.
 

*
 

Şimdi bunu niye yazdım…
 

Şunun için:
 

Dün ulusal medyada okuduğumuz kadarıyla…
 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yerel seçimlerin ardından AK Parti milletvekilleriyle, istişare toplantıları yapmaya başladığı yazıldı.
 

Seçim sonuçlarının ve gündemdeki konuların masaya yatırıldığı bu toplantılarda…
 

AK Parti milletvekillerinin, Erdoğan'a ulaşamadıklarından dolayı dert yandıkları, yani şikâyet ettikleri kamuoyuna yansıdı.
 

Şikâyetlerde şöyle denildi:
 

"Korumalarınız, İl gezilerinde ilin milletvekili olarak sizin yanınıza yaklaştırmıyorlar. Ya bariyer çekiyorlar ya da otobüse almıyorlar. Sorduğumuz da ise: “Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatı diyorlar."
 

Bu şikâyetleri dinleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu cümleleri çok enteresan:
 

"Kesinlikle benim böyle bir talimatım yok."
 

*
 

“Peki, Sayın Cumhurbaşkanım, benzer sorunlar olduğunda ne yapacağız?” diyen Milletvekillerine…
 

Bu sefer şu cümleleri söylüyor:
 

"Milletvekili bana yaklaşamayacaksa kim yaklaşacak? Asla böyle bir şey yok. Ben kimseye talimat falan vermedim. Buna benzer bir durumla karşılaşırsanız, gerekirse Süleyman Bey’i (Soylu) arayın, hatta direkt beni arayın. Anında gerekeni yaparım."
 

*
 

Bende buradan tüm kamuoyu adına soruyorum:
 

Kahramanmaraş AK Parti İl Başkanı Sayın Ömer Oruç Bilal Debgici…
 

Siyasetçileri geçtim, sade bir vatandaş il başkanlığına gelip sizinle görüşmek istediğinde başınızdan savmak adına “toplantıda veya cenazede” olduğunuzun talimatını mı verdiniz?
 

Yoksa vatandaşları kaele almayıp kapıdan dönderilmesini mi?
 

Sahi...
 

Vatandaş randevu istediğinde neden dönülmüyor?
 

Neden ulaşılmıyor?
 

Bir vatandaş size ulaşamazsa, ne yapacak?
 

Hangi kapıyı çalacak?
 

Veya kimle muhatap olacak? (Onlarda mı Cumhurbaşkanını arayacak veya Süleyman Soylu'ya ulaşacak) Vatandaş ne Cumhurbaşkanının nede soylunun telefon numarasını bilmiyor. Üstelik il başkanı bu şehirde Genel Başkanının temsilcisidir.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi sizde bir açıklama yapacak mısınız?
 

*
 

Demem odur ki:
 

Milletvekilleri; Cumhurbaşkanı ve Bakanlara ulaşamadıklarından dolayı şikâyetlerini dile getiriyorlar.
 

Vatandaşlar; İl Başkanına ulaşamadıklarından dolayı şikâyetlerini dile getiriyorlar.
 

Anlayacağınız Milletvekilleri de, vatandaşlarda şikâyetçi…
 

*
 

Akla şu soru geliyor:
 

- AK Parti eliyle gözünü mü oyuyor?
 

- Yoksa kendi ayağına kurşun mu sıkıyor?