BU ŞEHİRDE; zenginlere dokunulmaz diye bir yasa mı var?

Bu şehirde; zenginlerin her yaptığı mübah misali dokunulmaz hakları mı var?

Biz korkusuzca yazarken…

Yetkiye haiz kesim, başını gömmüş kum'a, seslerini çıkartmıyorlar…

Sevsinler sizin milliyetçilik ahlakınızı…

Sevsinler sizin sosyal medyada dalkavukluk yapmanızı…

*

Olaylar nedir?

*

1- AHIRDAĞI'NDA Kİ O DEVASA YAPI:

Malum şahsın (eşinin) satın aldığı Ahırdağı'nda ki hazineye ait yeri (1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/472 esas davası hala devam etmektedir) kaçak ruhsatsız bir bina yaptırır.
 


 

Bu binayı yasal hale getirmek için yalan beyanda bulunarak (uydu fotoğrafları delildir) yapı kayıt belgesi alır…

Şahsım tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet etmem sonucunda bu yapı kayıt belgesi alel acele iptal edilir…

Malum şahıs; bu binayla kendisinin hiçbir şekilde alakası olmadığını savcılıkta ifade verir…

Malum şahsın eşi hanımefendi; Ruhsata aykırı olarak yapıldığı ve yaptırıldığı iddia edilen binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde kamu davası açılmayacağının savcılıkça kendisine bildirildiğini… (gariban olsa böyle bir bildiri yapılır mıydı? Yoksa hemen imar kanunu gereği dava mı açılırdı?)

İnşaatı 30.12.2017 tarihinden önce yaptırdığını… (Uydu fotoğrafları Allah’tan var. 2017 yılında yapılmış hiçbir inşaat gözükmüyor)

İnşaat ruhsatı olmadığından 2018 yılında yapı kayıt belgesini aldığını… (yalan beyanda bulunduğunu söylemiyor)

Harçları ödediğini ve belgeyi ilgili belediyeye ibraz ettiğini…

Daha sonra ismini bilmediği şahıslar tarafından Çevre ve şehircilik İl Müdürlüğüne müracaat ederek yapının yapı kullanım belgesinin mevzuata aykırı olarak iptal edildiğini… (gülesim yoktu)

Malum şahsın eşinin şu ifadesi çok ilginç:

''Yasal hakkımı kullanarak ruhsatsız olarak yaptırdığım yapıya yasal olarak yapı kayıt belgesi aldıysam da bu hususta tarafımdan herhangi bir bilgi ve görüşüm alınmadan yapı kayıt belgesi iptal edildiğinden huzurdaki şikâyete maruz kaldım... Bir taraftan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün belge iptaline dair kararın iptalini talep ettim… Diğer taraftan da yapının bulunduğu taşınmaz bahçe vasfında olduğundan BURANIN İMARA AÇILMASI VE RUHSATLADIRABİLMEM İÇİN YASAL PROSEDÖRÜ BAŞLATTIM… BİRİNCİ KADEME OLAN SALT ARAZİ VASFINA DÖNÜŞTÜRDÜM… İMARA AÇILIP RUHSAT ALABİLMEM İÇİN SÜREÇ DEVAM ETMEKTEDİR…''

Vay anasını beee dedim…

Malum şahsın eşinin verdiği ifadeye bakar mısınız?

İMARA AÇILMASI İÇİN YASAL PROSEDÖRÜ BAŞLATMIŞ…

Yasal prosedürü başlatmak için kendilerinde nasıl bir yetki varsa?

*

Şimdi can alıcı sorumu soruyorum:

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi; Malum şahsın bir holding patronu olması ve hazineye ait taşınmazı, sehven kadastro memurunun bunun akrabası olan bir şahsın üzerine burayı yazarak, o şahıstan tapu işlemini eşi adına alarak tescil ettiren ve her nasıl olduysa Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından hazineye ait olduğu belirlenen bu yerin tapu ve tescil işleminin iptali için 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/472 Esasta davasının devam ettiği bilindiği halde ve buraların önü, arkası, yanında, hiçbir şekilde imara açılmış yerler yokken, burayı imar planı içerisine dahil edilmesi için değişiklik yapılıp yapılmayacağını merakla bekliyorum…

Ha gayret İmar komisyonu…

Özel İmar Plan değişikliği yapmanızı bekliyorum haaaaa…

Siz size yakışanı yaparsınız… Bakalım ne yapacaksınız?

*

2- KILAVUZLU SU HAVZASINDAKİ KIYI KANUNUNA AYKIRI YAPILAR

Malum şahıs; Ahırdağı'nda ki hazine arazisini fabrikasında çalışan akrabası adına nasıl çıkarttıysa?

Ondan eşi adına tapuyu nasıl aldıysa?

Kaça aldıysa?

Para verip mi aldı?

Para vermeden mi aldı?

Şimdi de Kılavuzlu su havzasında DSİ’ye ait kamu malı üzerine bina yaptığı ve su içerisine beton iskele yaptırdığı iddia ediliyor…
 


 

Yahu biri bitmeden, bir başka usulsüz işlem ortaya çıkmış oluyor…

Malum şahıs, gözünü tüyü bitmemiş yetimlerin hakkına mı göz dikiyor?

U-T-A-N-M-A-Z-L-A-R…

Utanma duygusu kalmamış, utanmaz adamlar…

*

Kılavuzlu su havzasında su içerisine beton iskele yapacak kadar gözü dönmüş, kanun tanımayan, hiçbir yetkiliyi takmayan, dediğim dedik, çaldığım düdük misali gücü kudreti kendinde sanan, parasına güvenen, utanmaz adamlar…

Sizleri ifşa etmek benim bu şehre boynumun borcu…

*   

Malum şahıs; kılavuzlu su havzasına yaptırdığı iskele liman için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün olimpik sporcu yetiştirmek adına yaptırdığı yeri referans gösteriyormuş...

Su içine beton iskele yani bir nevi liman inşaatını yaptırdığı Mimar’a ''sen inşaata devam et, gerekirse Bakan’ı ararım KİMSE yıkamaz'' diyormuş...

*

Kılavuzlu su havzasının kıyı şeridinin işgal edildiği ve kamu malına çöreklenen utanmazlarla alakalı yaptığımız haber üzerine, Onikişubat Kaymakamlığı harekete geçerek DSİ Bölge Müdürlüğüne talimat yazısı yazıyor…

DSİ'den gelen cevap yazısı aynen şöyle:
 


 

Ve burada yapılan bu işgaller ile ilgili yıkım yapılması için ne yapıldığının bilgisini almak adına DSİ 20.Bölge Müdürü Sadullah Seven’i telefon ile aradım…

Kendimi tanıttım…

Ve Onikişubat Kaymakamı Serkan Bey’le konuştuğumu, bahse konu kaçak yapıların yıkımı için her türlü kolluk kuvveti desteği verileceğini, (Jandarma veya Polis) dolayısıyla ekip ve teçhizatların DSİ’ de olduğunu, yıkımın onlar tarafından gerçekleşmesinin gerektiğini, yıkımın ne zaman yapılıp yapılmayacağını sordum…

*

Aldığım cevap çok ilginçti:

Mustafa Bey, kendinizi basın mensubu olarak amirim mi sanıyorsunuz? Deyince bende şalterler attı…

Bana bak Müdür Efendi dedim… Burası Kahramanmaraş, biz de kamu görevi yapan, halkın haklarını savunan bir basın mensubu ve yazarıyız…

Kılavuzlu su havzası ile ilgili size talimat geldi mi?

Geldi…

Kıyı kanunu gereği suyun içine beton iskele ve DSİ’ye ait kamu arazisi üzerine yapılan binaları yıkmak için ne bekliyorsunuz?

Beni siz mektep talebesi mi sandınız? Deyip telefonu kapattım…

*

5 dakika sonra Müdür Bey tekrar aradı…

''Mustafa Bey haklıymışsınız, Talimat ve yazı işlemleri gerçekleşmiş… Doğrudur… Burası DSİ ait kamu malı üzerine bina ve iskele yapılmış… Önümüzdeki hafta yıkım için işlem yapılacak…'' Deyince, Teşekkür ettim ve konuşmayı bitirdim…

*

İki olay ve aynı malum şahıs…

Utanmazlık hiç yok…

Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkına saldırı…

O kadar servetin içinde hazine arazilerine göz dikme olayı…

*

Diyeceğim odur ki:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...