BİR ADAM düşünün…

Zengin mi zengin…

Bir adam düşünün…

Kat trilyoner mi trilyoner…

*

Hani zenginin malı züğürdün çenesini yorar derler ya…

Biz o zenginin malını konuşmayacağız…

Ancak parasının sayısını bilmeyen bu adam, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkına tecavüz ediyor ya!

İşte bunu konuşacağız…

*

Ahırdağ’ında yapılan ve kaçak, ruhsatsız, olan bir bina var ya?

Bu kaçak binaya Onikişubat Belediyesinin 350 bin TL’ye yakın para cezası kestiği…

Ve yıkım kararı verdiği…

İşte o binanın bulunduğu taşınmaz, kat trilyoner adamın eşi adına tapusu çıkarılmış…

Nasıl çıkarılmış daha önceleri bahsetmiştim, hepiniz biliyorsunuz?

Fabrikasında çalışan birinin adına önce tapu çıkarılıyor…

Sonra da eşi adına tapu satışı devrediliyor…

*

Bu arazi kiminmiş biliyor musunuz?

Hazineninmiş…

Yani Milletin…

Yani Tüyü bitmemiş yetimlerin…

*

Alın size bir belge:
 


 

Ha şimdi hatırladınız değil mi?

O açgözlü adamı…

Bu adam var ya bu adam!

Kılavuzlu su havzasındaki DSİ’ye ait yani kamu malına da çöken adam…

Suyun içine kadar beton iskele yapan adam…
 


 

Bu adama siz adam diyebilirsiniz ama…

Ben böyle parası olup da tüyü bitmemiş yetimlerin hakkına tecavüz eden, daha doğrusu gasp eden, el koyan, kimsenin ses çıkaramadığı bu utanmaz adama…

Bin bir türlü laf söylerimde ahlakım el vermez…

*

Şeyh Sâdî Hazretleri şöyle buyurur:

''Açgözlü, haris birisine bütün dünyayı versen doymaz. Lâkin kanaatkâr insan, bir kuru ekmekle doyar.''

*

Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz ise, nefsânî arzularına râm olan insanın aç gözlülüğünü şöyle tasvir buyurur:

''İnsanoğlunun bir vâdi dolusu altını olsa, bir vâdi daha ister. Onun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz…''

*

Ne diyelim:

Adalet er ya da geç tecelli eder…

*

Son söz:

Son günlerin halk arasında en çok teleffuz edilen kelimesini biliyorsunuz?

''Bir tripoda bir kameraya yenileceksiniz…''

O açgözlü adam da yenilecek…

Onu, o sanık sandalyesine oturtacağım…

İfadesinde beni tanımadığını söylemiş…

Mahkeme salonunda bakalım tanıyacak mı, tanımayacak mı?