Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” hesabı açıklamasının ardından dövizde yaşanan gerileme ile ilgili “Şu süreçte milyarlarca lira birilerinin cebinden çıktı ve birilerinin cebine girdi. Doları yükselirken de, düşerken de birileri vurgun peşinde idi. Enflasyon da Riba da hırsızlıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Dilipak, “Hırsız var” başlıklı bugünkü yazısında manipülasyonun hırsızlık olduğunu belirterek “Bu kirli oyunda, adaleti tesis noktasındaki meşru müdahale dışında, kim sisteme müdahale etti ise onlar bu günahın suç ortaklarıdırlar. Hak ölçüsüne her türlü müdahale batıldır. Riba ve enflasyon aynı haram paranın iki yüzü, yazısı, turası gibidir. Bu süreçte kim bilerek haksız bir kazanç elde etti ise, ister yabancı, ister yerli ve milli, ister özel, ister tüzel kişi ya da devlet olsun, bu soygunun suç ortağıdır” diye yazdı.

Dilipak şöyle devam etti:

"2019’da Stratejik eylem planına giren, TBMM kayıtlarına geçen 11. Kalkınma planı 2019-2023, Madde 61’e bir bakın. Evet “2-15 yaş arası çocuklarının zamanlarını neye harcadıklarını, nelerden hoşlandıkları ve tercihlerini tespit etmek için kurulan firmalar, son 2 yılda gelirlerini katlamışlar.” Biz oturmuş neyi tartışıyoruz! Zincir marketlerde ayçiçek yağının kilosu ne? Gaziantep’te 10 Ağustos 1997 gecesi ünlü bir baklavacı dükkânına kapıyı kırarak giren 4 çocuk, baklavayla antepfıstığı çaldıkları iddiasıyla yargılandıkları davada 9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yaşları 18’den küçük oldukları için cezaları 6 yıla indirilmişti. Elleri arkadan kelepçeli, zincire vurulmuş çocuklar 19 ay cezaevinde kaldıktan sonra “Rahşan Affı”yla serbest kalmıştı. Oysa Ziya Paşanın dediği gibi “Milyonla çalan mesned-i izzette ser-efraz Birkaç kuruşu mürtekibin cây-ı kürektir.” Peki öteki baronlara, yurtdışına kaçırdıkları paralarına, yurtdışında yatırım için ortak arayanlara bir şey yapabiliyor musunuz?"

Abdurrahman Dilipak'ın yazısının tamamı için...