Baştan söylüyorum, ben de dahil herkes ters köşe oldu. Kimler kimler, saymakla bitmez. Avrupalı liderler, ABD ve Avrupalı anketçiler, Türkiye’dekiler ve daha niceleri ters köşe oldu. Hepimize geçmiş olsun. Kimsenin tahmin etmediği ve imkânsız denilen şey oldu. Trump’u tebrik ediyoruz. Zaten tebrik etmekten başka da elimizden bir şey gelmez. Çünkü anketlerde son güne kadar önde olan Clinton’du. Hiçbir ankette Trump önde gözükmüyordu. Ya da basın ve yetkililer kazanmasını istedikleri adayı desteklediler ve anketlerde hep Clinton’u birinci gösterdiler. Bu ülkemizde de oldu bir zamanlar, ABD de neden olmasın.

Bence bu seçimler bize çok şey öğretti.

İlk önce imkânsız diye bir şey yokmuş onu öğrendik. Kazanamaz denilen kişiler de kazanıyormuş. Hani bizim basın bir zamanlar Reisicumhurumuz için Muhtar bile olamaz demişlerdi. Tersi oldu. Şimdi de bizim muhalefet pek umut vermiyor. Gelecekte seçim kazanacaklarını pek sanmıyorum. Ama kafaları tak edip gerçekçi ve sağlıklı bir politika izleyebilirler ve iktidara bile gelebilirler, neden olmasın. Ülke kazanır, çünkü ülkede büyük bir muhalefet sorunu var.

İkinci olarak bizde asla olmayacak bir şey oldu. Kaybeden kazananı aradı ve tebrik etti. Hem de resmî sonuçlar açıklanmadan. Demokrasi denilen şey bu olsa gerek. Hillary hiç bahane bulmadı, neden kaybettiğini madde madde açıklamadı ve siyasetten çekildi. Nerde bizde bu güzel günler. Demokrasiyi demokrasi yapan iktidar kadar muhalefet ve muhalefetin tutumudur.

Başka bir nokta ise seçimi kazanan kişiler (Başkan ve yardımcısı) sahneye aileleri ile beraber çıktılar. Aileleri ön plana çıkardılar. Seçimde çalışan siyasetçiler ortada yoktu. Bu bize biraz ters geliyor. Ama onlar demokrasiyi özümsemiş ve bu konuda çok rahatlar. Ve ilginçtir başkan seçilen kişi rakibini iyi çalıştığı için övüyor, takdir ediyor. Seçmene birlik ve beraberlik mesajı veriyor. Herkesin başkanı olduğunu ve seçimin artık geçtiğini söylüyor.

Yenilenler hiç gözükmedi. Yıkılmadık ayaktayız diyen kimse yok. Kaybettiği için Clinton bir daha aday olmayacak. Yılların siyasetçisi kaybettiği için silinecek ve tarih sahnesindeki yerini alacak. Yeni gelecek kişilere yer açacak onlara fırsat sunacak. Kaybeden eski başkan adaylarını hatırlayan var mı?

Ayrıca geçen seçimlerde Obama’nın en büyük rakibi, onun dış işleri bakanı oldu. Artı ikinci seçimde de başkan adayı oluyor ve Obama onu destekliyor. Herkes birlik ve beraberlik pozları verdi. Kimse kimsenin kuyusunu kazmadı. Kimse başkana rakip olduğu için partiden atılmadı ve pasif görevlere getirilmedi. Hatta en büyük göreve aday gösterildi.

Var mı bizde de başkana rakip olmak veya olabilmek. Partiden atılmadan muhalefet edebilmek? Nerede gören duyan var mı? Bizler ne zaman görüp duyacağız? Gerçekten böyle sahneler görebilecek miyiz?

Onlarda da hazımsızlar var Trump’ı istemiyoruz diyenler var. Yürüyüş yapanlar ve ülkeden ayrılacağız diyenler. Ama kimse kimseye vatan haini ya da başka bir şey demiyor ve kimseyi suçlamıyor. Hazımsızlar da kıskanıyor bizde ki gibi…

Başka bir konu ise, gelecekle ilgili özellikle de insanların tutum ve davranışları ile ilgili konularda tahmin etmek zor. Tahminlerin yanlış çıkma ihtimali çok yüksek. Çünkü kişilerin hal ve hareketleri ile duyguları değişebilir.

Trump gelmeden önce İslam düşmanı diye küfredenler yenilgiyi kabul etmiş. Eski başkan gitti yaşasın yeni başkan diyorlar. Trump, FETÖ’yü verecek diye seviniyorlar ama öyle olacak mı? Bildiğiniz gibi

ABD’de devlet politikası önemlidir ve başkanlar, bazı devlet politikalarını değiştiremez. Bunlardan biri de kullanılan elemanlardır.

ABD’nin politikası çıkarlarına endekslidir. Çıkarı yoksa değil FETÖ, tırnağını bile vermez. Çıkarları var ise değil FETÖ, tüm sülalesini bile verir. Bizde de kişiye göre değişmeyen kalıcı devlet politikaları gelmesi dileğiyle. Sağlıcakla kalın.