EVET abi evet...
Naçizane Kahramanmaraş’tan MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’ye seslenmek istiyorum.
Bırakın şu fırsattan istifade yöntemine dayalı "idare-i maslahatçı" tavırları da, şöyle "Muhalefet kaderinden kurtulup, iktidar olmak adına" bir atılım içine girin!
Bırakın dört duvar arasındaki koltukta oturmayı da, el öptürmeyi de, çıkıp herkese MHP’deki esas sorunla yüzleştirmeyi deneyin!
Bırakın kendi partiniz içerisinden çıkan Muhalif kanada sert cümlelerle yüklenmeyi de, dört başı mamur bir şekilde MHP’nin içine düştüğü her geçen gün erime durumunu ele alın!
Yani...
Demem o ki:
Biraz radikal olun!
Ve bu radikalliğinizle herkesi ama herkesi şaşırtın...
Bir jest yapın...
Kimsenin sizden beklemediği, derinden etkileyen, güzel bir jest!
19 Haziran Tüzük Kurultay’ına giderek delagasyona bir sürpriz yapın.
Görmüyor musunuz?
Karşınızdakilerin (Muhalif kanadın) argümanları ne kadar güçlü.
Mesela...
Olağanüstü kurultay yoktur, yapılmayacaktır, Kongreyi toplamam, delegeden imza toplayın, Mahkemeye gidin DEDİNİZ...
700’e yakın imza toplayıp Mahkemeye gittiler ve kazandılar…
Mesela…
Bundan sonra sırayı bizim müracaatımızla Yargıtay safhası alacak, temyiz işlemi yapılacaktır, DEDİNİZ…
Yargıtay temyiz talebinizi ret etti ve Mahkeme kararını onadı…
Mesela…
İstenen büyük kurultaysa herkes '18 Mart 2018'i sabırla beklemeli' bu tarihten önce Kurultay yok, DEDİNİZ…
Yargıtay Mahkeme Kararını onar onamaz, 10 Temmuz seçimli Kurultay tarihidir diye açıklama yaptınız.
Mesela…
Sinan Oğan Genel Başkan adayı olamaz, DEDİNİZ...
Yargıtay o konuda da Temyiz talebinizi ret etti.
Sayın Genel Başkan…
Herkesi susturacak esaslı bir yanıtınız var mı?
Hayır!
Delegasyona, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki hezimete yönelik tatmin edici bir yanıt verebiliyor musunuz?
Hayır!
Şimdi de çıkmışınız 19 Haziran Tüzük Kurultayı’nı tanımıyorum diyorsunuz…
Tamam, tanımayın, dikkate almayın, Adalet öldü deyin, Kurultay – Murultay yok deyin, ne derseniz deyin…
Demem o ki;
MHP demek, sadece Genel Merkez binasının bulunduğu Balgat ve etrafınızdaki koltuklarında oturan birkaç kişiden ibaret değil.
Pencerenizi açıp ufka doğru bakmanızı öneririm.
Yani demem o ki;
Siz konuştukça, tüm söylemlerinizin hep tersi oluyor…
Pazartesi gününden itibaren, Tüzük Kurultay Kararını da tanımak zorunda kalırsanız?
İşte o zaman buna ne demeli…
