Halk TV'deki köşesinde kaleme aldığı yazısında "İktidarın Suriye politikası da duvara çarptı ve çöktü" diyen gazeteci Fikret Bila, "AKP iktidarı artık 'katil Esed'i devirmekten' söz etmiyor, 'Şam yönetimiyle muhaliflerini barıştırmaktan' söz ediyor" dedi.

"Suriye politikası tam bir fiyasko; Esad devrildi mi? Hayır. Emevi camiinde namaz kılındı mı? Hayır. ABD’nin PKK devleti kurması önlendi mi? Hayır. Rusya’nın şehit ettiği 33 erin hesabı soruldu mu? Hayır. Sonuç, maaş ödediği ÖSO’cüler Türk bayrağını yaktı."

Bila yazısında şu ifadeleri kullandı:

AKP'nin Yeni Osmanlıcılık Fiyaskosu

"Eski Türkiye’nin Atatürk’ün belirlediği 'yurtta barış dünyada barış' ilkesini pasif bulan, Dışişleri’nin eğitimli, liyakatli, deneyimli diplomatlarını 'monşer' diyerek aşağılayan, devreden çıkaran ve yerlerine diplomasi eğitimi ve deneyimi olmayan İslamcıları getiren iktidar proaktif dış politika ile yeni Osmancılık oynamaya başlamıştı.

Atatürk’ün 'Arap ülkelerinin iç sorunlarına karışmayın' vasiyetini de bir tarafa bırakarak Suriye iç savaşı patlak verir vermez 'Emevi camiinde namaz kılacağız' sloganıyla ortaya atladılar.

Sonuç Ne Oldu?

ABD, Suriye’nin doğusundaki petrole el koydu ve bu bölgede bir PKK devleti kurup, koruması altına aldı.

Türkiye, “beka sorunudur” dediği halde ABD’nin bir PKK devleti kurmasına engel olabildi mi?

Hayır.

Bu oluşuma müdahalede bulanabiliyor mu?

Hayır.

Rusya da Suriye’nin batısındaki kaynakları kontrol ediyor ve kıyı şeridine yerleşmiş, sıcak denize inmiş durumda.

Rus uçağını düşüren Türkiye, Rusya’nın Suriye’de yerleşmesine karşı bir müdahalede bulunabiliyor mu?

Hayır.

Putin’e karşı tavır alabiliyor mu?

Hayır.

Üzerine 2,5 milyar dolar verip S-400 aldı.

S-400’leri kullanabiliyor mu?

Hayır.

Üstelik S-400 aldığı için ABD Türkiye’yi F-35 projesinden çıkardı?

Buna karşı bir tavır alabildi mi?

Hayır.

Savaş uçağını düşürdüğü Rusya’nın 33 erimizi göz göre göre şehit etmesine tepki verebildi mi?

Hayır.

"9 Milyon Suriyeliye Milyarlar Akıtıyoruz"
Türkiye’nin Suriye politikasından sağladığı bir ulusal kazanç var mı?

Türkiye’ye soktuğu milyonlarca sığınmacı ve radikal İslamcı ile Suriye sınırına yığdığı toplam 9 milyon Suriyeli’ye milyarlar akıtıyor.

Milyarlarca dolar harcadı, harcamaya devam ediyor.

Hatay’da, Kilis’te neredeyse Türk nüfustan daha fazla Suriyeli var. Bölgenin demografik yapısı Araplar lehine değişiyor.

"Hatay Elden Gidecek"

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş aylardır Suriyelilerin doğum artış hızına da dikkati çekerek 'Hatay elden gidecek' diye uyarıp duruyor ancak iktidarın kılı kıpırdamıyor.

Türkiye’ye sokulan milyonlarca Suriyeli, Afgan, Pakistanlının kim oldukları bilinmiyor? Genç erkeklerden oluşan kafileler gelmeye devam ediyor?

Bu politikanın ileride Türkiye’nin başına büyük sorunlar açacağı çok açık görülüyor.

Buna karşın iktidar bu grupları Türkiye’ye sokmayı, Türkiye’nin bazı yerleşim bölgelerini Araplaştırmayı sürdürüyor?

İzlediği yanlış politikayla Suriye iç savaşında Suriye’den sonra en fazla kaybı veren ve zarara uğrayan Türkiye.

Böyle bir politika ile Türkiye’nin bölgede ağırlığı olan, sözü dinlenen, barış getiren bir ülke olması mümkün mü?

"Elbette değil." 

Gazeteci Fikret Bila'nın Halk TV'deki yazısının tamamını okumak için tıklayınız.